3/10/2006 - özümüz | Yazan: onur sertdemir (62.248.72.192) | İnsan şu tatarca sözlüğü inceledikçe öz türkçemizin nekadarda değişime uğradığını, birazda dilimizin yozlaştığını görüyor örn: "atna": "hafta" ( "hafta" sözcüğü farçadan geliyor dilimize) veya "an" : "şuur, akıl" sözcükleri ( "şuur" ve "akıl" sözcükleride dilimize arapçadan giriyor ve öz türkçesi "an" demek ).Bunun gibi daha birçok sözcükler dilimizde öz türkçesi yerine arapça,farsça,fransızca olarak kullanılıyor. Öz türkçemiz dururken ve yeterliyken ve de yedi cihana hakimken(osmanlı dönemi) biz diğer dilleri, kültürleri etkileyeceğimize, biz etkilenmişiz.Rahmetullah bey size zahmet bu sözlüğü "A" dan "B" ye değilde, "A" dan "Z" ye kadar görmek isteriz. Fırsat bulurda devamını getirebilirseniz menun olacağım . 16/11/2006 - Elinize sağlık! | Yazan: tukayyesleri (85.107.176.127) | Böğrüdelik' in resmi sayfasının da en kısa zamanda oluşmasını diliyoruz. Bu güzel başlangıç için Rahmetullah beyi kutluyoruz. Böğrüdelik tarihi, Böğrüdelik' ten yetişmiş ünlüler... Bizim bildiğimiz özellikle 60' lı ve 70' li yıllardaki sosyal faaliyetlerin fotoğrafları ve hikayelerini görmek isteriz. Köyün eskilerinin fotoğraflarından oluşan bir albüm çok değerli olacaktır. Köyün kabristanı da köyün Tatar' lığının önemli bir belgesidir. Köyden Konya' ya yerleşenler arasında çok değerli sesler ve oyuncular vardır. Tanımak isteriz. Bu yıl Sabantuy düzenliyecek misiniz? Ercüment ağabeyin Omsk ziyaretini bu sayfalarda okumak isteriz. Varsa fotoğrafları görmek isteriz. Eğer teknik açıdan imkan yetersizliği varsa aşağıdaki mailimize dökümanları gönderirseniz yerleştirme biçimini tarif ederiz. tatarmilleti@gmail.com | Bağlantı Düzenle Sil |
Bu dil bizim ruhumuz eşiğimiz canımızdır Bu dil bir birimizle ehli peygamberimizdir.
|
Yorum yazarı: rahmet62 (IP bilinmiyor) Böğrüdelik köyü sibirya tatarcası sözlüğü A abzıy: abışka: koca,eş aç: aç aç-: açmak acçı:açı açık:açık açkıç: anahtar açu: üfke, kızgınlık adaş: ismi aynı olan kişiler adaş-:şaşmak, yolunu şaşırmak agaç: ağaç agar: agarmak, beyazlamak ahır: son netice ahmak: aptal akılsız ak: ak, beyak ,süt, ayran akça: para , nakit akıl: akıl aksa: aksamakaktar: araştırmak, altını üstüne getirmek al-: almak; satın almak; kızla evlenmek; kapmak ala: alaca alabatan: kara pazı otu alaçak: alacak borç alaşa: kısa boylu aldala: aldatmak, kandırmak aldan: aldanmak Alla: Allah ,tanrı alma: elma almagaç: elma ağaç altyapkıç:yarım etek genelde kadınların köy işinde çalışırken giydiği giysi alış: arkadaş, yaren alu: almak, alış aluçı: alıcı, müşteri an : şuur, akıl andan : annan: şundan anın : şunun amma: şart koşma, appak: bembeyaz arak: içki ,rakı arba: at arabası, binek tipi otomobil argamak : küheylan yarış atı arı : arı arı : öte,; fazla arıslan: aslan arış: çavdar arga: sırt arka arkan : arkadan esen rüzgar arkılı: {edat}....ile..vasıtası ile art: artmak , çoğalmak artık: fazla; üstün,yeğ as:asmak, idam etmek asıl:asil , değerli asıra: beslemek, bakmak ast: alt aş:aş, yemek aşa:yemek yeme aşav: yeme yiyiş aşıgu: acele, telaş aşık-: acele etmek aşlık:arpa ,mal yemliği at:at at: ad; nam, şöhret at: atmak ok veya taşla atmak, vurmak; tan atmak ata: baba ata- ine: ana baba, ebeveyn atla-: adımlamak atna: hafta atıv: uzun kunıçlı ayakkabı avıl: köy ,oba avıldaş: köylü, hemşeri avır: ağır,zor avıru: hastalık,ağrımak avrıt: ağrımak,acımak avız:ağız avna: ağnamak, yerde yuvarlanmak ay: ay aya: esirgemek ayak: ayak ayak: kadeh , bardak
ayankacı: hırsız aygır: erkek at,aygır ayır: ayırmak ayırıl: ayrılmak, uzaklaşmak aynı: aynı aynı-: aynımak , vazgeçmek aylaç: dolambaç aylı: yüklü, hamile ayu: ayı az: az azap: azap, zorluk, meşakket azık tülek: azık ,yiyecek torbası B bace: bacanak baguçı: bakıcı, falcı bak-: bakmak bakta: pamuk bal: bal bala: çocuk balçık: çamur,balçık balık: balık balta: balta baltak: yüzük bar: var, mevcut olma; bütün bar-: gitmek, varmak barça: parça barı: hepsi barlık: varlık, zenginlik barmak: parmak bas: basmak bascık: merdiven baş: baş başar: başarmak , becermek başka: başka,ayrı başlav: başlama başakçı: ayakkabıcı bat-: batmak batır: kahraman, yiğit batna: ineklerin yemliği bavır: çiğer bavırsak:süt yumurta maya ve unu yuğurularak yağda pişirilen leziz ekmek{bu bavırsakta çeşitli şekilller verilerek bişirilir dilbiğe bavırsak mersiye bavırsak kalın sansa yiçke sansa ve kebeç bavırsak}
bay: zengin, varlıklı bayıv: zenginleşmek bayla: bağlamak baylı: bağlanmış baylık: zenginlik behit: baht, şans bela: bela bende: kul, köle bereket: bereket bereşke:yular kayışının uzatılıp kısaltılmasında kullanılan halka berengi: patates beril: vurulmak betır: sütlü ekmek beye: fiyat, paha, değer bıçkak tun: sibirya ovasına mahsus çeket veya palto bıltır: geçen yıl bıyıl: bu yıl bıl: bilmek;yr.fiil''iktidar'' fonksiyonu bılek: bilek bılavır:mani engel olma birge : birlikde bereaber bireçe: köylü kadınların kendi imalı olan içi yünlü palto bırik:toplanmak bir araya gelmek bırlik: birlik dayanışma bırev: birisi bütır: bitirmek,sonlantırmak bız:biz{zamir} bılgalav:karıştırmak{tenceredeki yemeği karıştır} bit: yüz,defder sayfası bitay: buğday bik: pek,çok bil: bel bilev: kundaklama bir-: vermek birçetke: eldiven biş: beş bişik:beşik bişmet: kadınların yazın giydiği uzun yelek biçimi biye: aygır biyik: yüksek biyi-: oynamak,dans etmek biz-: bezmek ,usanmak bohara: buhara bolan geyik bolgan: bulunmak bokçama:bohça borın: burun borın{edat} önce borıngılar: önceki nesil ,eskiler,atalar bot: but, kalça botak: butak botka: pirinç in süt ile bişirilen lapa şeklinde pişirilmiş şekli boyır-: boyurmak , takdir etmek boz: bozmak bozav: buzağı bozık: bozuk böğil: eğilmek bögin: bugün bök-: bökmek bökiri: eğri böğrü böl-: fakir düşmek, iflas etmek bötin: bütün, tam bul-:olmak;yr. fiil''cevheri fiil'' buran:boran, kar fırtınası burıç: borç; görev buşa-: boş kalmak, boşanmak butinge deri ayakabı buvın : kemiklerin oynak yeri,boğum buy: boy, uzunluk; gövde buyav: boya buydak: bekar adam buz: boz renkli buzağa:kapı eşiğinin önü bütene : bıltırcın bügin: bugün büken: kütük bülek: hediye, armağan bülin: bölünmek bürene: kütük , ağaçtan sütun büri: kurt bürik: şapka , börk C cabanay: küçük çucukların alkış yapması cafa: cefa, eziyet can: can caç:saç caç: tohum ekmek, saçmak cenç:batırmak curga:çeşmenin su akan kısmı cöy: herhangi bir aleti eklerken ok a takılan demir çubuk cıçkan:sıçan Ç çabata:ağaç kabuğundan yapılmış ayakkabı, çarık çak: çağ,devir an çak: yılan büçek sokmak çaklı: {edat} kadar''benzetme; sınırlandırma çagır: çagırmak çalbar: pantolun çalkay-: başını arkaya atmak; böbürlenmek çalpay: refah içinde gençleşmek, yaşamak çana: kızaklı kar arabası çap: vurmak; kesmek; çatır :çadır çatkı: kıvılcım çay: cay çeçen : ozan, halk şairi çetlevik: fındık çeyne: çiğnemek çıbık: ince ve yaş dal çıbıkla: yermek, tenkit etmek çıda-: dayanmak, tahammül etmek çıgar-: çıkarmak çıgu: çıkış çık: çıg, kıragı çık-: çıkmak çın: gerçek,has çini:porselen bartak çıniayak: fağfur veya porselen kase çınlap: gerçekten, sahici çıpta: hasır çırış: kağıt süsleme çıray:surat, yüz çıbin: ufak sinek çıri: çürümek çiber: güzel, sevgili:usta,hünerli çik-: çekmek, katlanmak çigirtke: çekirge çilek: kova çir: hastalık, hasta yer çirgenmek:iğrenmek, tiksinmek çit: dışarı , yabancı yer çitin: çetin zor bir şeyi kolay kolay beğenmeyen çiy: çiğ, pişmemiş çiye: vişne çokur: çukur çulak: çolak çum: suya dalmak, çimmek çuvaş: çuvaş çüp: çöp çüpirek: paçavra , bez çüple: {tavuk için} çöplenmek D dağala: at nallamak, nal çakmak dala: bozkır dansık:özlenen danlay:damak dav: iddia , dava mücadele davlaş: tartışmakdenge:para;kazak akçesi dem: nefes desdirhan: sofra altı derman: güç, takat: moral gücü deri: ilaç derviş: derviş devlet: mal-mülk, zenginlik ''dır'': geniş zamanda bildirme: ihtimal fonksiyonu diğit: katran di:{diydi:demek} güya, adeta, sanki: rivayet ifadesi didir-: dedirtmek, söyletmek dimçi:kız görücüsü dime:düğme din: din dingiz: deniz dilbige: techizat , düzen dıygan: tenbih etmek dik:dikmek doga: dua dumbıra: kopuz benzeri iki telli saz dönya: dünya döris: dogru, hakikat: tam dörist: döris döşman: düşman durgay: serçe gibi ufak kuşların genel adı dungız: domuz dus: dost, arkadaş düpşeniv: araştırma, incelemek düşge:bebe önlüğü dürt: dört E ebe: abla ebrekey:tuvalet ecel: ecel eceltik:tuvalet estiken: eştirhan: astrahan edem: adam, insanoğlu egza : uzuv, organ eke:abi ekirin: yavaş, sakin eşbeyişke: lüzümsuz,faydasız elide: hale ,halen erlen: terbiyeli arlı davranmak erli: edepli, nazik ersiz: arsız, cüretkar eti: baba evvel:evvel, önce eybet: güzel eyemeci:çingen dilenci eyt:demek , söylemek eyt: bayram F fayda: fayda, kazanç felan: falan ferişte: melek ferman: ferman fikir: fikir; karar G gaybet: gaybet, dedikodu gayret: gayret gil: gel git: git gine: sadece, yalnızca göl: gül , çiçek H hak: doğru, haklı hal:güç, takat halık: halk han: han, hükümdar hata: hata, yalnış hatın: kadın hava: gök yüzü hayvan: hayvan haylaz: yaramaz ,düzenbaz hazine: hazine heber: haber hem:ve,hem{edat} bağlama fonksiyonu her: her; bütün herab: harap heram: haram hereket: hareket heter: tehlike heyirçi: dilenci heyle: hile heylekar: hilekar, kurnaz hezzir: şimdi hıyanet: ihanet hiç: hiç hikmet: hikmet, bilgili hisap: hesap, hızmet: hizmet hızır: hızır hoday: hüda, rab höner: hüner, meslek hucelik: idare; iktisat hur: eksik, kusurlu, hor I ındır: hamam ıni:oğlan kardeş ırsinke: lastik ayakkabı ılav : ücretsiz emaneti yerine ulaştırmak ıl:asmak, iliştirmek ış:çalışma işi olma ışen: inanmak , güvenmek İ i-: cevheri fiil{idi; iken; imiş vs} iç: içmek, yemek iç: iç, karın içeği: bağırsak idil: idil nehri{volga} igilik: iyilik, hayır igin: ekin igiz: ekiz ik-: ekin ekmek iki: iki ikmek: ekmek il: halk; ülke ilçi: elçi ilek: elek ilgeri: ileri, önceki ilik: evvel im: emmek imçek:meme imesü: loş ışık imgek:emek, zahmet imiz: emzirmek in: en çok'' mukayesede üstünlük'' in:sırt,arka, inkey:eğilmek, alçalmak ir:adam,erkek;koca; yiğit irasta: hatırladım irik: hürriyet, serbestlik irin: üşenmek irinçek:üşengeç,tembel, uyuşuk irkele-: şımarma naz geçirme irkin: rahat, serbest irtte: sabah;yarın, ertesi gün is: akıl,şuur isker ;hatırlamak isi kit: şaşmak isinde: aklında iseple:hesaplamak, düşünmek isepli: içten pazarlıklı iskek: cımbız isker: sibirhanlığının kalesinin adı tara ile tümen arasında harebe isker: hatırlatmak iski: eskimiş, eski isne: esnemek iste: aramak istine:köy yerlerinde giriş cümle kapının ününde bulunan çukur iş: eş, dost işçı:işçi,amele işek:eşek işik:kapı işit:işitmek, duymak işkendi: kaşıntı işkek: kayık küreği işkisiz gimi:küreksiz gemi işkep: raf işle:yapmak; çalışmak,işlemek it-: et; et yemeği it: etmek,yapmak it:köpek ilek:elek itek:etek, elbise;kucak itik: çizme iye: sahip, malik iyelen: sahiplenmek, dadanmak,alışma iyer:at eyeri iyer: takip etmek peşinden veyayanında gitmek iyil: eğilmek,boyun bükjmek iz:iz izle: mini izle;beni takip et K kabık: kabuk kabir: mezar kabırga: kaburga kabış: ağza kabma kaç-: kaçmak kadak:çivi,mıh kadal-: takılmak kadir: değer kıymet kak-: vurmak; çakmak kal-: kalmak; geri kalmak; yardımcı fiil olarak devamlılık fonksiyonu kala: şehir kalak: kaşık kalca: et parçası kalta:para kasesi;elbise cepi kaldır-: bırakmak; bıraktırmak kalın: kalın kaltıra-: titremek kamav: kuşatma kamış: kamış,saz kan:kan kanagat: kanaat kana:kanamak kanat: kanat kangırav: koyuna takılan çan,zil kap: yakalamak talaşmak kapçuk: torba kapka: kapı;bahçe kapısı kapkın: kapan kar: kar kara-: bakmak karçıgala:yırtıcı kuş{dogan şahin} karakçı: hırsız karalt: kararmak karankı: karanlık karbız: karbuz karçık: kocakarı karga-: aşagılamak söylenip sövmek karga: karga kargış: kargış, beddua,lanet karın: karın,mide karındaş: kardeş karmak: olta ucu ,çengel karmala: karanlıkta elle yoklamak karligaç:kırlangıç kart: yaşlı ihtiyar kratda:dede kartne:nene kartay-: yaşlanmak kaş:kaş kaşka:alnı beyaz akıtma at kat-: çatlayıp kalmak katılıp ölmek kattı: sert katık: yoğurt katu: nefes daralması sıkışmak kay: nere{kaya,kayda, kaydan} kaygı:kaygı, keder kaygır: kaygılanmak,üzülmek , sıkılmak kayın: ak ağaç, kavak kayın : evlilikte eş tarafı kaynağa: eşinin büyük erkek abisi kayış: kayış kaymak: kaymak kayna-: kaynamak,pişmek kaynana: kaynana kaysı:hangisi kayınata:kayın baba kayt-:dönmek, gelmek kaytar-: geri döndürmek,çevirmek kaz: kaz kaza: kaza kazak:kazak halkı kazan: kazan, tencere kazı: kurutulmuş et kebeç: namazlık takke kebeste:lahana kebeç bavırsak:el mahareti isteyen ve özel davetlerde yapılırdı kepter: güverçin keptekul: laf yürüten kece:keçi kerebet: ranza kertinke:kendini üzmeyen üzerine toz konturmayan keris şel:yün şel kemsul:yelek kengc:kümü olan yerdeki hayalet kekeç: kekeme kelavuz:inek derisinden yapılan azık torbası kıçkır-: horuzun ötmesi{koraz kıçkıratı} kıl-:kılmak,yapmak kılıç:kılıç kılık: davranış,hareket kıse:elbise cebi kım:kim,hangisi kımıçka: karınca kınır: darılma kındik:göbek kırık:kırk kırık:kırkmak, saç kesmek kıstır: sıkıstır kıska:kısa kış:kış kıtlık:kıtlık,yemek kıtlığı kıyık:kıyış: eğri ,yamuk kıymıldat-:kımıldatmak kıyna: rahatsız etmek husurun kaçırma kız: kız kız-: kızmakısınmak yanmak kızgan: esirgemek ,kıskanmak kızıl : kırmızı ki-:giymek kibek:buğday kepeği kiben:tınaz ,dokurcun kiç: akşam kiç-: geçmek aşmak kiçir-: geçirmek kiçkine:küçük, ufaçık kil: gelmek;yr fiil ''istek'' fonksiyonu kilin: gelin kiliş: yakışmak ,uyuşmak kim: eksik, kusurlu kimi-:eksiltmek,azaltmak kimirt:kemirtmek kin: geniş {kin yir;geniş yer} kineniş:neşe,sevinç, memnuniyet kineş:öğüt,tavsiye kinlik: genişlik,enginlik kir:girmek,yanına uğramak kirçil:lekeleri anında gösteren kirek: gerek ,ihtiyaç kireyşin:hrıstiyanlaştırılmış tatar kiri: geri kirbi: kirpi kis: kesmek kişenle:ayagından bağlamak,kösteklemek kişi:kişi ,insan;yabancı kişi kişte: dolap rafı kit: kitmek,uzaklaşmak kitap: kitap kiyev: damat kiyik: geyik, yaban hayvanı kiyim:giyim ,elbise kiyin:giyinme kobalcıv: korkmak kocak:kuçak koda: dünür kol:kul, hizmetkar kolak: kulak;filiz,sürgün kolan: vahşiat kolunçak:tay kom:kum komsık:hırs,aç gözlülük komıslı:sibiryada köy adı kondız:kunduz korıç:çelik korgaç: kurşun korım:is,kurum korsak:kursak,karın kort:kurt,böcek koş:kuş kotıl:kurtulmak koyaş:güneş koyı:kuyu koyın: koyına al himayene al demek koyırık:kuyruk kozgın:kuzgun köç:güç,kuvvet;zor köfranı nimet:nankörlük köl:göl köl-:gülmek köldir-:güldürme kölkkı:gülme,eğlence,komiklik kömiş:gümüş kön:gün;güneş kön-: razı olma kabüllenme kön it:yaşamak ömür sürmek köndeş:koma köndiz:gündüz körek:kürek köreş:mücadele etmek; güreşmek köride:ahırda bulunan ufak yemlik köt-: beklemek kötüvcü:çoban köy-: düzen;melodi ,ezgi köy: yanmak köyes: cicili şık giyimli köyin: kederlenmek,tasalanmak köz: güz, sonbahar közgi:ayna kul:el kultık:kol,koltuk kun:konmak;bir yerde gecelemek kuna: ufak tezgah veya üzerinde hamur ve et doğranan sofra kunak:misafir,konuk kuramış:arta kalan kumaşların üçgen şeklinde dizayn edilerek tikilmesine denir kurık:korkmak kuş-:atı arabaya koşmak;buyurmak işe koşmak kuska: ateşi karıştır kutır:uyuz kuvala:kumak kuvan-:kıvanmak kuvanıç:sevinç,kıvanç kuy: içine doldurmak kuy:koyun kuyan:tavşan kuyı:kuyı kıvamlı kuyın:koyun,iç kübey:çoğalmak küger:yeşermek,morarmak;güzelleşmek kük:gök,gökyüzü kükey:yumurta kül:göl külmek: gömlek,elbise küm:gömmek kümir:kömür künil:gönül künilli:keyifli, rıza göstermek küp:çok fazla küpke:kümes kür:görmek,bakmak kürik:güzellik, görkem kürke: hindi kürşi:komşu küter:kaltırmak küyente:iki uçuna kova asılan ağaç küz:göz L legün: su kabı, bidon lübüşke: hamurun yağda kızarması linit:kurdela M makta-:övmek mal.hayvan,mal manlay:alın marca:rus kadını matur:güzelmay:yağ may:mayıs ayı maza:rahat,sükunet me:işte mıyık:bıyık miç:soba mihnet:zorluk min:bin min-:at binmek mikke:mekke milik:mal,mülk min: ben mine:bana minimki: aitlik mirza:bey, beyzade miet:manı engel mişek:kedi miy: beyin miyeley: eldiven{iki parmaklı biri baş parmak diğeri dört parmağı kaplayacak şekilde örülen } mınnan son: şart koşma mon: sıkıntı morat:murat morca: baca möyüz: boynuz mulla: molla,din adamı munsayıv: üzülme mülçe: hamam N naçar:kötü naçagay:şimşek{naçagay yargıradı} nadan: cahil namaz:namaz namıs:namus nan:ekmek nan savut:kağıttan yapılan hamur kasesi nerse:şey,hangisi nık:sağlam nıga:sıkıştır ni:ne;niçin niçik:nasıl nimet:nimet nur:nur O oç-:uçmak oçsız: sonsuz olav:atlı araba konvoyu on:on onut:unutmak or-:vurmak orış:kavga etmek, vuruşmak osta:usta ozak :uzak ozın:uzun Ö öç:üç öçin:için öleşpaylaşmak,üleşmek öliş:hisse ,pay ömit:ümit,ummu ör:havlamak,ürmek öre:kabuğu suyulmuş arpa ile etli yemek ören:öğrenmek öret:öğretmek örk:ürkmek,korkmak ös:üst-baş,kıyafet öst:üst östin:üstün,yukarı öy:ev öy-:yığmak,toplamak öyür:çevir öylen:evlenmek öz-:koparmak,parçalamak özik:kopuk P patşa:patişah peri:peri,cin peygamper:peygamper pıçak:bıçak pıçkak tun:ufak derilşerden müteşekkil giysi piç-:kesmek piçen:saman kuru ot pış:pişmek;yanmak pışir:pişirmek pıyas:soğan pişkek:yayık küreği R raşetke:tahta veya ağaç ile çevrilmiş havlu duvarı rehet:rahat,rahatlık rehmet:rahmet S saba:deri tulum, kımız tulumu saba:dövme sabarım:döverim saban:saban;ekin mevsimi sabın:sabun sabır:sabır sadaka:sadaka sahilci:hayır isteyen saf:saf,katıksız sagın-:özlemek sakal:sakal sakav:kekeme sakla:beklemek sal-:koymak;kurmakbina etmek salam:saman,kuru ot saldat:asker salkın:soğuk sana:saymak,hesaplamak;sanmak sandogaç:bülbül sap:sap saran:cimri saray:saray sarı:sarı sarık:koyun sası-:çürümek,kokuşmak sat-:satmak satu:satışa sonma sav:sağ,sağlıklı savap:sevap savut:tas,tabak çeşidine denir sayla:düzenle sayraş:şakımak, ötmek sefer:sefer,yolculuk selam:selam sevdegar:tüccar sılaş-:karşılıklı ikramda bulunmak sıltav:bahane;itiraz sılu:güzel kız sın-:kırılmak sına:sınamak,yoklamak sınar:tek kalmış sındır-:kırmak sır:sır;giz sıy:sofra ikramı sıy:sığmak sıyık:suyık;koyu olmayan{suyık cay}açıkçay sıyır :inek,sığır sıyla-:ağırlamak,ikram etmek sıyba :okşamak sibir:sibirya sin:sen sin-:sinmek sininki:aitlik, seninki sinil:kızkardeş siğiz:sekiz sikir:zıplamak,sıçramak silkın:silkinmek simir:şişmanlamak,semirmek simiz:şişman,toplu sinek:dirgen sindebir:eylül sirek:seyrek son:son sora:sormak;aramak,istemek sörüm:kurum,is sörsü:telaşlanmak,telaşa kapılmak sörtün:sürtünmek söt:süt söydir:sevdirmek söyek:kemik söy-:sevmek söyün:sevinmek söz:boynuz vurmak,toslamak su:su,akarsu sufi:sofu,molla sugır:kör,görmez sugış:savaş,kavga sugıştır-:kavga ettirmek suk-:vurmak sum:para suvala : hamur yemeklerde kullanılan topak şekil suvık:siddetli soğuk suy-:soymak,hayvan kesmek suz-:uzatmak sün-:sönmek sütik:sökük süz:söz Ş şatlan:sevinmek,mutlu olmak şaydadin:hediye olarak alınan kıyafetin ülçülmüş gibi denk gelmesinde kulanılır şehir:şehir şel:yazmadan kalın ve yünlü kadınların giydiği başlık{ediyal şel keris şel} şeletke:yelek şamar:tokat şem :mum,aydınlatma lambası şerigat:şeriat,töre şeytan:şeytan şimekçin : şeytan şıbırtkı:kamçı şıgır:beceriksiz elinden iş gelmeyen şıgırdat:bir nesneyi gıcırdatmak şöleyitsiz: beceriksiz şökür it:şükretmek şulay:şöyle,böyle şiley:atın vucutunu kaplayan koşum T tabak:tabak tabın:sofra tabış:kar,kazanç tabış:buluşmak tabşır:birine emanet bırakma tabigat:tabiat tabkır:bulucu tagarat:taharet tagı:tekrar yine tak:takmak tak-:leke takır:bombuş takta:tahta takta-:biraz bekleme talaş:talaşmak talav:talan ,yağma taiha:talih,baht tamak:boğaz karın,iştah tamçı: tam tatma tamır:nesil,kök tan:tan vakti,şafak tanı:tanıma, tansık:ilgi çekici tuhaf acayip tap-:bulmak;çocuk doğırmak tar:dar tarak:tarak tart:çekmek,tartı tasma :kurdela şerit taş:taş taşla:atmak,terk etmek tatar:tatar tatlı:tatlı tatu:barışık,dost tav:dağ tavar:mal tavık:tavuk tavış:ses tay:tay tayak:sopa,değnek tayan:dayanmak,güvenmek tekebbür: kibirli temli:demin almış olması tevbe: tüvbe tıgıl: karışmak,müdahil olmak tılmaç:tercüman tındır:dindirmek tınıç:sakin tınla:dinlemek tırış:gayret etmek tış:dış,dışarı tıy-:dilini tutmak mani olmak ti-:değmek;zararı dokunmak tigene tig:ücretsiz tigiz:eşit tik:hareketsiz;boş sakin til:dil tilçe:harman vaktiarabaya monte edilerek sap işinde kullanılan alet tilçen:dilbaz,geveze tile-:dilemek tilençi:dilenci tili:deli tilgi:tilki timir:demir tink:aynı,musavi tintek:budala,ahmak tip:tekmele tipter:güney urallarda yaşayan bir Türk boyu tir:ter tirle:derleme tircil:çok derleyene denir tiren:derin tiri:deri,cilt tiş:deşmek,delmektişik:deşik,delik tiz:çabuk,tez tiz:diz tırek:direk:dayanak tırı:canlı,diri tırıklık:hayat,canlılık tırıl:dirilme tırlık:dirlik ,düzen tış:diş tışle:ısırmak,dişlemek tiyin:kuruş tokta: dur togum:soy,akraba ton-:donmak,üşümek tovar:satılık mal toy:düğün toy:doymak töp:dip;son,uç tökir:tükürmek törlen:değişmek,şekilden şekile girmek törli:çeşitli tört:dürtmek töş:döş,rüya töş:öğle vakti töş-:düşmek ,inmek;gelmek tötin:duman töye:deve tu:doğmak tubık:topuk tudır:doğurmak,meydana getirmek tugaç: simit şeklin ekmek tugan:akraba,kardeş tugrı:tasdik etme onama,düz,doğru,hakikat tugrılık:hakikat,doğruluk;sadakat tuk:tok,doymuş tukmak:tokmak tul-:dolmak,kaplamak tun-:kürk palto;elbise tun-:üşümek;donmak tura-:doğramak,kesmek turey:doğrulmak,düzelmek tultır:doldurmak tuy_doymak tuy:düğün tuzan:toz tübe:çatı,tepe türlike:ufak tabak tümen:aşağı,alçak tüğil:geğil tüğil:dökülmek tüle:ödemek tür:evin baş köşesi tüş:göğüs,döş tüşek:düşek,minder tüz-:dayanmak U ugrı:hırsız uk:ok ukı:okumak ul:o{zamir} ul:oğul,oğlan ul:olmak un-:on un:onmak unay:kolay oygun ur-:ekin biçmekurak:orak uram:sokak uraza:oruç urın:yer,makam urıs:rus urman:orman urta:orta,vasat urtak:ortak,müşterek ut:ateş utın:odun utır:oturmak utız:otuz uvala:ufalama,parçalama uy:fikir,düşünce uyın:oyun uyla:düşünmek uymak:dikiş yüzüğü uyna-:oynamak uynaş:zina,oynaş uz-:geçmek,aşmak Ü übiş:öpüş üğit:öğüt,nasihat egey:üvey ügiz:öküz ükin:pişman olmak üksiz:öksüz ül-:ölmek ülçe-:ölçmek ülçev:ölçü ülen:ot üpke:akçiğer;öfke,kızgınlık üpkele:öfkelenmek,kızmak, darılmak ürdek:ördek üs-:yetişmek,büyümek üşen:üşengeç: tembel üte:ileri daha ilerigit{üte yite git} ültir:öldürmek ütkin:keskin ütmes:kör,kesmes{bıçak.vs} üz:kendi{sıfat};kendisi{zamir} üzek:orta yer,ortalık üzgeriş:değişme V vefa:vefa vak:ufak,küçük vakit:vakit,çağ vat-:parçalamak,ufalamak Y yabalak:baykuş yabış-:yapışmak yafrak:yaprak yaga:elbise yakası yak:yakmak yak-:taraf olmak yakşı:iyi,güzel ,uslu yakın:yakın yal:yele yala:yalamak yalçı:halayık,hizmetkar yalgan:yalan yalgız:yalnız yalkav:tembel yalkın:alev yama-:yamamak yaman:kötü yaman-:yama işiyle meşgul olmak yan:yan yan-:yanmak yana:yeni yangış:yalnış yap-:kapatmak,örtmek yar:sevgili,yar yar-:yarmak yara:yara yaraş:yaraşmak,yakışmak yarat:sevmek yarık:yarık,delik yarlı:yoksul,fakir yarttı:yarım yasa-:yapmak yastık:yastık yat.yabancı;yabancı yer yat-:yatmak yav:düşman yav-:yağmak yavız:kötü yaz:bahar yaz-:yazmak;takdirde yazılmak yazık:günah;suç yazmış:kader,yazgı yemeyem: anında hemen şimdi yeş:genç yeş:yaş,ömür yeş:göz yaşı yeşe-:yaşamak yeşir-:gizlemek,saklamak yeşlik:gençlik,yaş yıgıl:düşmek yık-:yıkmak,devirmek yıl:yıl,sene yıla-:ağlamak yılan:yılan yıllı:sıcak yılın:ısınmak yılış:yaklaşmak;sığınmak yır:yır;türkü yırak:uzak yırt-:yırtmak yiğit:delikanlı,genç;yiğit yirgine:kene yikirip eytme: kızarak söyleme yugı:uyku yukla:uyumak yum:yummak yumırtka:yumurta yumırı:yumru yumış:iş, vazife yumuşak:yumuşak yün:yün yortr:ev;yurt yot-:yutmak yozak:kilit yögen:dizgin yögirik:hızlı koşan yörek:yürek yörü:yürümek,gezmek;hareket etmek yöz:yüz yu:yıkamak yuga:ince yugarı:yukarı yuk:yok;yokluk yul:yol;yolculuk yurga: dört nala koşan at yurgan: yorgan |
0 yorum